Cenab-i Ask

Ney Hiclendirir...

Ney hiclendirir;
evet ne iclendirir ne de hislendirir;
bilakis tami tamina yazildigi gibi h i c l e n d i r i r...

Fasli baskasi degil,
hep fasl-i hici'dir cunku.
Ney'in nefesinden kendi hikayesini dinleyebilenler;
ney'in vuslattan degil,
firaktan dem vurdugunu,
demini firaktan aldigini soylerler.

Ne de guzel soylerler:

Sine hahem serha serha ez firak.

Rumi,
''ez firak'' diyor ve ayriliktan soz ediyor.
Ney'deki huznun ayrilik atesinden nasil
bir yanis oldugunu soyleyen de yine o!

Ez cudayiha sikayet mi kuned

Ney'in nefesinden,
nefeslenisinden baska bir seyin degil,
sadece ama sadece cudanin ve/veya
firakin sesinin duyulmasi
yoklugun sesinin duyulmasi degil midir duyabilenlere?
Hic'in sesini yani.

Evet,
ney'in h i c l e n d i r m e s i bundan.
Nefes icini oksadikca ney yanar;
yandikca yakar,
yoklanirken yoklar.

Saklamaya ne luzum var o halde?
Ney yoklamakla,
yok olmakla kalmaz,
yokluga goturur,
yoklar.

Taayyun sozcugunun
''belirli olmak,
belirlenmek,
sinirlanmak'' gibi sozluk anlamina kanar da bazilari,
taayyunu adem'den vucud'a,
yokluk'tan varlik'a gelis olarak,
varolus olarak tanimlamak isterler...

Ne munasebet!
Taayyun,
bizatihi edemiyettir;
yokluga donusmektir,
varlik'tan kopustur,
golge olmaktir,
golge haline gelmektir;
tipki tesahhus gibi,
tecessum gibi,
teferrud gibi.

Taayyum mutlak olandan mukayyed olana gecistir;
isaret edilebilir olmaktir,
muayyen hale gelmektir.

O halde inca itiraz niye?

Itiraz belirmeyi,
belirlenmeyi,
sinirlanmayi v a r l i k sananlara.

Itiraz taayyun'un,
muayyen hale gelmenin ne yaman
bir firak ve cuda oldugunu goremeyenlere.

Itiraz denize bakip dalgalarin hareketini seyreden,
sesini duyan,
rengini goren,
tuzunu tadan ve
fakat bir turlu suyun kendisini f a r k edemeyenlere...

Ney'in nefesiyle hiclenenler,
ney'in nefeslenmesiyle yoklananlar
iste bunun icin huzun duyarlar;
bunun icin mahzun olurlar,
bunun icin kadin-erkek demeksizin h a l l e r i n e aglarlar.

Ez nefirem merd u zen nalide end.

Ney h i c l e n d i r i r;
ney yoklugun,
yok olmanin sesidir cunku.

Evet,
ney varolmak icin yokolmayi goze alisin remzidir;
yanis'in kokusu...
yokolus'un urpertisi...
varlik hasreti...
varolus'ta yokolus'u idrak...
V A R L I K ' a nazaran varolus'u yokluk gormek...
mevcud'un degil,
vucud'un kokusunu anlamaya calismak...

Ney h i c l e n d i r i r!
Cunku hiclik'in sesi hiclendirir!
V A R L I K ' tan,
varolmaktan sururun,

nesenin;
H I C L I K ' ten,
hiclenmekten huznun,
kederin sadir olusu bundan...

Ne bilur muneccimle muvakkit seb-i yeldayi
Mubtela-yi gama sor kim geceler kac saat.

H i c Neyzen Teyfik'in boynunda asili yafta...

Ve hic oldugu icin,
hic'i her'e tercih ettigi icin,
hiclikte gezindigi icin azabi azab-i mukaddes.
Nadanin attigi taslardan cani acimayan
ve fakat vucuduna gul degince inim inim inleyen Mansur gibi
''derd-i istiyak''i serheyliyor!

O denli vahsi,
o denli dogal,
o denli sade inliyor ki.

Oylesine kendi kendine,
oylesine kendince ve oylesine kendi icin ufluyor ki
magrur ve umursamaz.

H i c l e n i y o r,
hiclendikce hiciyor,
kaciyor cunku.

Kendisinden
ve kendince
ve fakat yine kendine kaciyor.

Mehabetle degil sadece,
ayni zamanda mehabbetle ufluyor.

Ufledigi fasl-i hici...

Gezindim saz-i hicranimla bin bir perde ustunde
Su aheng-i hayatin darbini taksime yeltendim
Karar verdim adem-abad-i gamda fasl-i hicide,
Sunu derkeyledim ancak ki barim kendime kendime!

Dermanlarinin yine dertleri oldugunu bilmeksizin
dertlerine derman arayanlar,
ne derdi ne de dermani biliyor demektir,
O halde birakalim onlari kendi hallerine,
dertlerine derman araya dursunlar!

Bize bu arada erbab-i hic' le birlikte
dertlerimizden zevkyab olmaya calisip
h i c l e n e l i m!

Hiç yorum yok: