Nun Masallari

Gulu bizim icin anlamli kilay neydi?

Yoksa gul bizim icin sadece
ona yukledigimiz anlamdan mi ibaretti?

Fark edince gulun,
denizin,
yagmurun
ve bulutun
hayatimizdan ansizin cekip gitmis oldugunu.
Fark edince sisin artik bize bir sey soylemez oldugunu.
Ogrenince gemilerin de gun gelip
hikayelerini terk edebilecegini.
Elimizden alinmasi imkansiz gibi gorunen
tek sey olan gecmisi yitirmis oldugumuzu
bir kez daha fark edince.
Anliyorduk isigin sonmus oldugunu.

Tipki olmek gibi yasarken olmenin de
ancak kendi nefsimizde tecrube edebilecegimiz
ve asla siirlerden ogrenilemeyecek
bir sey oldugunu ogrenince.
Odunc ek fiillerle baglaninca yasama.
Anlariz yine yanlis dilegi tutmusuz buyulu suyun basinda.

Oysa,
Ya Rabbi bize saf olani ver,
demeliymisiz,
kendi kaybolsa bile gecmisi yok olmayani.
Bunu vermezsen bile,
demeliymisiz,
bize icimizdeki hallere tercuman olacak lisani ver.
Yine yanlis dilegi tutmusuz da
buyulu suyun basinda,
isik sonunce apansiz kalakalmisiz.

İsik yoktu,
Esya gorunmez kilinmisti
ve yagmur yagmiyordu.
İsigin sonmesi elbet yagmura
ve dalgaya karismak kabiliyetlerimizi
kaybetmis olmakla izah edilebilirdi.
Botticelli tablolarindan gundelik hayatimiza
dokulan isigi yitirmekten cok ote,
onu yitirdigimizi fark bile edememekti.
İsigin sonmesi guzellik gibi
acinin da alisildik bir seye donusmesiydi.

Aynamizi yitirmis olmakla,
yitirdigimizin bir ayna bile olmamis oldugunu
anlamak arasindaki fark;
sevgiliyi degil ama aski yitirmis olmakla
aciklanamayacak bir bilmeceydi.
Kendimiz olmayan bir hayalle
bir aynaya dusmus olmaktan da
baska bir seydi.

Sifir noktasiydi isigin sonmesi,
eksi degildi.
İstigna olarak telaffuz edilebilirdi
ve herhalde tersinden de okunabilirdi.

Yalnizlik,
kusku yok ki bu yuzden,
sozcuklerin,
kendi icini en cok doldurani idi
ve bu yuzden aklimizda en cok
ve cabuk kalan sozcuktu yalnizlik.

İsigin sonmesi lugatlerde eskimek'ten
baska sozcuklerle yazilan bir seydi
ve ayni lugatler la'l'i,
'eskiden mucevherattan sayilan ama
simdi gozden dusmus bulunan'
diye tarif etmekteydi.

-Nazan Bekiroglu-

Hiç yorum yok: