Yoksul dusmus bir oğrenci olan Raskolnikov,
toplumun yararina olacaksa kurallarin,
kanunlarıncignenebilecegi dusuncesinden hareketle bir cinayet islemekte;
yasamasi icin hicbir neden gormedigi bir tefeci kadini oldurmektedir.
Bu cinayet cercevesi icinde ''Suc'' ve ''Ceza'' kavramlari
derinlemesine tartisilmaya başlanir.
Raskolnikov ve yasamlari en az Raskolnikov’unki
kadar ikilemler, ic catismalar uzerine kurulmus
diger karakterler araciligiyla toplumsal,
ahlaki, dini degerler derinlemesine irdelenir..
-İcinden Cimbizladiklarim-
''Bir idam mahkumu olumunden bir saat once soyle dusunmus:
Eger yuksek bir yerde, kayanin uzerinde,
ancak iki ayagini koyacak kadar daracik bir yerde oturmasi gerekse,
etrafinda ucurumlar, ummanlar olsa, sonsuz karanliklar,
sonsuz bir yalnizlik,bitmez tukenmez firtinalar hukum surse
'o' bir arsinlik daracik yerde yasami boyunca,
binlerce yil, kiyamete kadar ayakta dursa,
yine de oyle bir yasayis, o anda olmekten daha iyidir.
Yeterki yasasin!
Her nasil olursa olsun yasasin!
Ne yaman bir gercek...''
"Gercek buyuk adamlar, dunyanin en gercek ve en buyuk kederlerini yasamislardir."
"Akilli insanlar, hep kucuk seylerden kendilerini ele verirler.
Bir adam ne kadar akilliysa,
kucuk seylerden o kadar az korkar ve onu o kadar basit oyunlarla yakalamak kolaydir."
-Dostoyevski- 'Suc ve Ceza'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder