Aldatmak

''Gizli isteklerin, aliskanliklarin guvenilir kabugunun altinda beslenip buyuyen
gunahkar arzularin, unutulmus anlamsiz ofkelerin,
farkina bile varilmayan bikkinliklarin,
kucuk cekic darbeleri gibi hayati yontarak, o bildik hayatin
icinden yeni hayat bicimleri cikardigina karar vermisti sonunda.''

''Sevdiklerimizin ruhlarinda olusan anlik degisimleri,
duygu sicramalarini, her zaman cok da belirli nedenlere bagli
olmayan yakinlasmalarini ve uzaklasmalarini,
bilinclerinin alt kisimlarindaki ulasilmaz bolgelere saklanmis arzularinin
degisik bicimlerde ve beklenilmeyen zamanlarda ortaya cikisini izleyebilseydik,
herhalde sakin bir denizde sularin arasindan aniden yukselen bir canavar
gordugunde zavalli bir balikcinin hissedecegi korkuyu ve saskinligi hissederdik.
Urkuturlerdi bizi.''

''Hicbir zaman baska bir insani, o insan en yakinimiz olsa bile,
tumuyle taniyamayacagimizi,
iki insanin arasinda daima gorulemez karanlik alanlarin bulunacagini,
iki insanin asla tam anlamiyla butunlesemeyecegini,
kimseye kendimizi butun acikligimizla gosteremeyecegimiz gibi,
kimsenin de kendisini bize butun acikligiyla gosteremeyecegini fark edip,
kendimizi bu dunyada yapayalniz hisseder,
yuzunu gordugumuz, sesini duydugumuz, gunlerce,
aylarca, hatta yillarca konustugumuz,
birlikte en gizli zevkleri paylastigimiz birinin nasil olup da
bize yabanci olabildigini anlayamamanin caresizligini yasardik.
Butun bunlari bilebilseydik, en sevdiklerimize bile,
en kisa ayriliktan sonra dahi 'kimsin sen' diye sorma ihtiyacini hissederdik.''

''Onemsiz kizginligi,
ruhunun bir yerlerinde tasidigi ve icinde aciga cikmamis
minik ofkelerini biriktirdigi kesenin icine atip unutulacak
duygular arasina terk etti.''

''Bir ipekboceginin kozasini ormesi,
bir misket kusunun yuvasini yuzlerce saz parcasindan catmasi gibi
sadece sezgileriyle yapiyordu bunlari.''

''Sanki yillardir kendisini seyrettigi, parcalara bolunmus kirik
ve eski bir aynanin her parcasina birbirinden kopuk
ve epeyce silik bir halde yansiyan goruntusu yeniden butunlesip parlaklasmis,
dumduz ve yeni bir aynada zekasini, disiligini,
oyunculugunu, cekiciligini, etkileyiciligini bir arada gormustu.
Kendisinden buyulenmisti.''

''Rastlantilar, eger onlarin size getirdiklerini yasamaya hazirsaniz, hayatinizi
sizin bilincli planlarinizdan daha cabuk degistirebilir bazen.''

''Hayatin kimi zaman insanlarin gelecegine insanlarin
yerine karar verdigine de inanmisti.''

''Afrika savanlarindaki, sularin cekildigi, nehirlerin kurudugu,
bir damla suyun ve yiyecek bir lokma etin bulunmasinin zor oldugu kuraklik donemlerinde,
o bir lokma et ve bir damla su icin birbirlerini parcalayan vahsi hayvanlar gibiydiler.''

''Gorunen hayatin arkasinda gorunmeyen bir baska hayat oldugunu kesfetmis,
o baska hayati bilmeyenlerle arasinda sanki gorunmez
ama cok guclu duvarlar yukselmisti.''

''Tanri Seytan'i yaratmasa da onu da kendi parcasi olarak sunsaydi,
dindar olmak ne kolay olurdu degil mi?
Ama oyle olmuyor iste...
Tanri Seytan'in kotuluklerine sahip olarak, Tanri olamazdi.''

''Herkes suyun ustunu goruyordu ama asil hayati derinlerde,
kimsenin gormedigi,
bazen kendisinin bile izlemekte zorlandigi diplerde yasaniyordu.''

''Bir selalenin altina yagmurluguyla girmis biri gibiydi,
otekilerle birlikte sularin cagiltilarla ustlerinden aktigini,
suyun sesini ve kokusunu hissediyor ama onlardan farkli olarak islanmiyor,
su onun derisine degmiyordu.
Olaylar onu icine aliyor ama onun icine islemiyordu.''

-Ahmet Altan-