Batini Mevlana

''Iyi, kotu, guzel, cirkin her sey Hakk'in eseridir.
Her seyi O yaratmistir.''

Divan-i Kebir/cilt-III,1384

Bir mumin varsa, bir kafir de olacaktir;
bir isik varsa karanlik da olacaktir ki
her ikisininde farkliligi, cesitliligi ve
bundan dolayi butun halde hareket ettigi ortaya cikabilsin.
Fakat ikisi birbirinden farkli midir?
Mevlana'ya gore her biri gorunende ayridir,
ancak gorunmeyende teklik ve
birlik ifade eder.

Cunku her sey O'ndan yansimadir,
O'ndandir.
O'ndanlik baskadir,
O' olmak baskadir.
O, O'dur.
Ancak her sey O'ndandir.
Tek bir insan bir anlam ifade etmez.
Adem'den sonra sonra Havva'nin yaratilmasi gibi.
Tek basina butun olan,
kendini karsitlarinda goremedigi icin,
kendi varolusuna taniklik etmesi icin,
karsiti ile varolmasi gerekmekteydi.
Her yaratilmisin,
her varligin karsiti olmali ki,
kendi varolusuna, varligina ve
evrendeki yerine taniklik edebilsin.
Zit olanlarin biraradaligi, duzeni, adaleti,
terazinin dengede oldugunu ifade eder.
Mevlana, bizim anlayisimiza uygun olan
kelimelerle su sekilde anlatmak istemistir,
bu ilahi bilginin en karmasik
ve anlasilmaz durumunu:

'Ya Rabbi!
Ahlak, davranis,
huy bakimindan birbirlerine zit olan varliklar,
seni sevdikleri,
sana gonul verdikleri,
seni gonullerine aldiklari zaman ne
kadar hos bir hale gelirler.
Hepsi de birbirlerini severler,
hepside birbirlerinin olurlar.''

Divan-i Kebir cilt-IV,2602

Insanda ortak bir yasamdir,
zitlarin bir arada bulundugu
bir karmasik dunyadir aslinda.
Zitlarin bir arada oldugu mukemmel uyumdur
insan bedeni.
Zitlarin en mukemmel konsantresi ve biraradaligidir.

''Bu ikiside (melek-seytan)
birbirinden nefret ettikleri halde,
onlari birbirine kattilar,
insan bedeninde beraber yasiyorlar.
Birbirine zit olani,
hayir ile ser ve
kuru ile yas gibi birbirine kattilar.''

Divan-i Kebir c.II,810

Insan sehvetten ve nurdan yaratilmistir.
Her ikiside kendi bunyesinde,
hamurunda ve kudretinde vardir.
Insan neyi dinlerse ve
hayati boyunce neye meylederse onunla var olur,
onu besler, ve onu aciga cikarir.
Aciga cikardigi sehvet yani iblis boyutu ise,
menfilikler pesinde;
aciga cigardigi nur ise,
hayati boyunca iyilikler pesinde kosacak,
iman eden olacaktir.
Bu iki zit onun toprak bedeninde,
hamurunda karismistir.
Bu ikisini dengeleyebilenler,
Hakk'in nurunu yeryuzune indirebilenler,
secilmislerdir.

''Insan oyle yuce bir yaratilmistir ki,
bu bedenimize,
yasadiklarimiza ve digerleri diye ayirarak,
hayiflanamayacak ve
kiyaslanamayacak kadar tahayyul otesidir.''

KA'yib

Mevlana'nin bu zitlarin birlikteligini ve
uyumunu gorebilen gonul gozleriyle sarfettigi
su sozleri cok manidardir.
''Gel,
gel,
her ne olursan ol gel,
yuz kere tobe etsen de yine gel.''
Her zerrede her insanda Hakk'i gorebilen
ustun bir anlayisi ifade etmektedir.
Zitlarin birlikteligi ve ahengini ancak
boyle bir anlayis ve idrak gorebilir ve
boyle sozleri sarf edebilirdi.
Gel her ne olursan ol gel sozu,
hicbir ayrim yapmaksizin,
zitlarin ve ayrimlarin birlikteliginin
en onemli savini desteklemektedir.
Gonul gozu ile gorebilen,
isigi Hakk'tan alip yansitabilen
bir dengenin birliginin yansimasi ve
kelam olarak sarf edilmesidir.

''Biz ney gibiyiz, bizdeki nagme sendedir.
Biz dag gibiyiz, bizdeki seda sendedir.''

Mesnevi c-I, 595

Bir gorunmeyende,
iki gorunendeki meydana gelistir.
Her iki, bir olanin,
gorunurdeki yansimasidir.
''Bir ben var bir de benden iceru.''
sozunun manasi budur.
Her biri bir bedende iki ruhtan
iki candan bahsetmislerdir.
Bu gorunmeyendeki birligin yansimasinin
iki olarak meydana gelisidir.
Bu insiler yani beser insanlar tarafindan anlasilmasi
ve algilanmasi en zor durumdur.

''Dost oturmusuz.
Onunla bir aradayiz da dosta;
'Ey dost!
Dost nerede? diye soruyoruz.
Dostun mahallesindeyiz de gafletimizden;
'Dost nerede?
dost nerede?' deyip duruyoruz.''

Divan-i Kebir c.I, 442

Dost, Sevgili diye bahsedilen Hakk'tir.
Mevlana Hakk'a ulasmak icin oturur sohbet divanina,
ancak,
Hakk'la beraberdir de Hak nerede diye sorar ve
bunu gafletimizden diye aciklamada bulunur.
''Siz nerede iseniz, Hu (O) sizinle bereberdir.''

Hadid 57/4

Bu beraber olus,
ancak secilmis yani Hak yolunda olanlar ve
Aska yol bulanlar icindir.
Dunya gezegeninde yasayan beserler icin degildir.
Cunku dunyasal gozleri ile gorenler
sadece maddeyi gorur.
Ancak mana gozleri ile gorenler
Haktan gayri bir sey goremezler.
Cunku Hak daime onlarladir.
Onlardan konusur,
Onlardan gorur,
Onlarin elleriyle dokunur ve
ayaklari ile dolasir.
iste insi yani beser varliklari da
bu zatlarin enerjisi ile donanir,
alir ve beslenir.
Dunya ermislerin yuzu suyu hurmetine
doner meselesi tam manasi ile
bunu anlatmaktadir.

''Ask ile asik candan birdirler.
Ayni cani tasirlar.
Sakin sen onlari iki sanma,
ayri sanma.''

Divan-i Kebir c.I, 375

Herkes Ask icin cani canana veremez,
nari kadehten icemez,
Ask secilmislerin,
sadiklarin yoludur.
Sadiklarla beraber olun ifadesi bunun icindir.
Ask yolu cetindir,
atesten kor taslarla kaplidir,
yola giren bir daha geri donemez,
yolu takip eden yol olur.
Yol almak icin yanar,
yanar kule donusur ve her kulun zerresinden,
dem olur,
tohum olur,
tohumlar gokyuzune savrulur,
topraga dokulur,
derinlere,
karanliklara ulasir.
Beslenir diri sulardan,
yol bulur cikar gorur gunesi,
buyur ve cogalir,
yayilir yer yuzune.
Iste bunlar secilmislerin,
sadiklarin,
Askin yoludur.

Bunun tek amaci,
O'nun yeryuzune asla direkt olarak mudahale etmemesindendir.
O hicbir zaman varliklari ve
onlarin yarattiklari ile direk temasa gecmez;
secilmisler vasitasi ile Nurunu akitir,
besler ve rahmetin akisini daim tutar.
Yardim ve ilahi dokunus her zaman diliminde mevcuttur.
Bir son asla yoktur.
Ancak o dokunusu fark edebilen ve
yonelen vardir,
fark etmeyip kor karanliginda yol almaya cabalayan vardir.

Bu yuzden etrafta Semsler vardir.
Ancak Sems gibi olanlarda Hakk'i goren Mevlanalar
yok denecek kadar azdir.
Dunya mesgaleleri,
gozlerimizin ve kulaklarimizin perdeleri
buna musaade edecek diye bir sey soz konusu degildir.
Uyanis her daim olabilir.
Sadece algiladigimiz evrenin gercek olmadigini
anladigimiz vakit gerceklesecektir.
Hallac-i Mansur

''Insan,
zahiri bedenini fark ettigi an olumsuzlesir,
her daim diri olur.'' demistir.
''Eskiden ariyordum.
Simdi bulunuyorum.
Arayan da bendim,
bulunan da.''

KA'yib

Bedende hapsolmus olsak da,
gonul gozumuzle fark etmemis ve
ilahi olanin nurunu hissetmemiz icin de
nice yollar bahsolmustur insan ve beser icin.
Kur'an'da, Hidayet ipi olarak bahsedilen budur.
Hidayete ermek,
Hakk'in arz alemlerindeki gorunurlugunu fark eden icin
uyanis baslamistir denmistir.
Mevlana boyle biridir.
Hakk'in her zerresindeki gorunurlugunu fark edip,
kendini bedende gormus,
anlamis idrak etmis ve olumsuzlesmis biridir,
digerleri gibi...

Hz. Isa
''Dunyanin ortasinda durdum ve
onlara bedende gorundum.''

Yunus Emre
''Ete kemige burundum,
Yunus diye gorundum.''
''Bir ben var bir de benden iceru.''

Hallac-i Mansur
''Seven de ben,
O sevilen de ben.
Bir bedene girmis iki ruhuz.''

Hz. Muhammed
''Beni goren Hakk'i Gormustur.''

Hz. Ali
''Alemi ekber icimizdedir.''

Mevlana
''Benim canim, senin canin;
senin canin da benim canim!
Bir bedende iki cani kim gormustur?

Divan-i Kebir c.IV, 2012

'O, Tum kainati nokta haline getirip
insanin gonlune yerlestirmistir,
Insani da o kainatin ortasina noktalamistir.
Insan kainatin en mukemmel zahir noktasi,
kainat da insanin gonlunde bulunamayan nokta!

KAyib

-K.Yesiltas & N.Dinc-

Hiç yorum yok: