''Oteki martilar gibi olmak sana neden guc geliyor?
''Ben,
bir marti olarak havadayken neler yapip
neler yapamayacagimi ogrenmek istiyorum.
Hepsi bu,
yalnizca ogrenmek!''
''Ogrenmem gereken oyle cok sey var ki...''
''Yasamak icin ne cok neden var!''
''Martilarin cogu karinlarini doyurmak icin
gerekli olandan fazlasini ogrenmeye cabalamazlar.
Ucusun tek bir anlami vardir onlar icin:
Yiyecege ulasip,
kiyiya donmek.
Onlarin amaci ucus degil,
karin doyurmaktir.
Ama marti Jonathan Livingston icin onemli olan yemek degil,
ucmakti.
O, herseyin otesinde ucmaya gonul vermisti.''
''Nereden geldigimizi hemen unutup,
nereye gittigimizi merak bile etmeden,
gunu birlik yasayarak birbirinin cogu kez aynisi olan seyi yaptik;
bir dunyadan gelip,
digerine gittik.
Yemekten,
birbirimizle mucadele etmekten,
suruye gucumuzu kanitlamaya calismaktan
daha baska yasama nedenleri oldugunu ogrenmek icin
kac yasamdan gecmek zorunda kaldik,
bir fikrin var mi Jonathan?
Binlerce Jon, onbinlerce!
Ardindan,
mukemmellik diye birseyin varligini
farkedene kadar yuzlerce yasam daha.''
''Yasama amacimizin mukemmeli bulma
ve onu aciga cikarma oldugunu anlamak icin
bir diger yuzlercesi daha yasandi.
Simdi de ayni kural gecerli,
tabi ki diger dunyayi bir oncesinde ogrendiklerimizle kurariz.
Fakat hicbir sey ogrenilmemisse,
sonraki yasam oncesinin aynisi olacaktir;
ayni sinirlar
ve kazanmak icin yuklenilen ayni sikintilar.''
''Cennet diye bir yer yok mu?
'Hayir Jonathan, oyle bir yer yoktur.
Cennet bir yer, bir mekan degildir,
bir zaman dilimi degildir.
yetkinlige ulasmanin ta kendisidir'.''
''Cennet ogrenmektir, mukemmelliktir.''
''Yetkin hiza ulastiginda cennetin kapisini buldun sayilir Jonathan.''
''Bunu nasil yapiyorsun?
Nasil bir duygu bu?
Daha ne kadar uzaga gidebilirsin?''
''İstedigin bir yere ve istedigin zamana gidebilirsin''
dedi yasli marti.
''Dusunebilecegim her yere,
her zaman dilimine gittim ben.''
''Ne garip!
Yetkin hizi kucumseyen martilarin hicbiri,
hicbir yere ulasamiyorlar.
Yetkin hiz ugruna tum varligini ortaya koyanlar ise
her yere gidebiliyorlar,
hem de istedikleri anda.
Animsa Jonathan,
cennet bir yer ve zaman degildir.
Cunku yer de,
zaman da birer kavramdir yalnizca,
anlamlari yoktur.
Cennet...''
''İyinin, mukemmelin sinirlari yoktur.''
''Yasamin anlamini,
daha yuce bir amacini bulan
ve ona ulasmaya cabalayan
bir martidan daha sorumlu biri olabilir mi?
Binlerce yildir balik kafalari kovalayip durduk,
ama simdi bir yasama nedenimiz var;
ogrenmek, kesfetmek;
ve ozgur olmak!''
''En yuksek ucan marti, en uzagi gorendir.''
''Gercekte her birimiz,
Yuce Marti dusuncesinin,
sinirsiz ozgurlugun ta kendisiyiz.
Bizi sinirlayan herseye karsi cikmaliyiz.''
''Sizler,
kendinizi kanat uclarinizdan tirnak uclariniza degin
dusuncelerinizin sinirlandirdigi bir beden olarak goruyorsunuz.
Oysa dusuncelerinize vurulan zinciri koparin,
o zaman bedeninizin de ozgurluge kavustugunu goreceksiniz.''
''Eh, surunun bir parcasi olmadigimiza gore,
yasaya uymak zorunda degiliz.''
''Tek gercek yasa,
ozgurluge gidendir.
Baska yasa yoktur.''
''Ucmak,
bir martinin en dogal hakkidir.
Ozgurluk ise, var olusun bir parcasidir.
Bos inanclar olsun,
gelenekler olsun,
ozgurlugu kisitlayan ne varsa,
kaldirip atmak gerek.''
''Bu ozgurlugu sinirlayan surunun kendi yasasi ise..
onu da mi kaldirip atmali?
'Tek gercek yasa, ozgurlugu saglayan yasadir.
Baska yasa yoktur.' diye yanit verdi Jonathan.''
''Gozlerinle gordugune inanma,
gorduklerin yalnizca sinirli olandir.
Sezginle bak.
Ogrendiklerinin bilincine varmaya calis.
Boylece ucusun yolunu da ogreneceksin.''
''Baslamadan once sunu iyi bilmelisiniz ki'' dedi.
''Bir marti,
ozgurlugun sinirsiz bir donusumu
ve yuce martinin bir imgesidir.''
''Hic mi sinir yok Jonathan?'' diye dusunerek gulumsedi.
Ogrenme yarisi baslamisti.''
-Richard Bach-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder