''Ben senin kacmak istediginde acabilecegin ve
sonrasinda dunyanin yuzune carpip gidebilecegin bir kapiyim!
Gel ac ve kac...
Bir gun birakip gitmek istediginde her seyi; kitaplar dolusu raflari,
masa ustunde sayfalara meydan okuyan kalemini duvarlara yapistirdigin ve unutulmaya yuz tutmus dipnotlarini,
yalnizlik doseli evini ve belki de kendini ve belki de beni terk etmek istediginde ardina gecebilecegin bir kapiyim!
Gel ac ve kac!''

''Aliskanliklarimla dolduruyorum bosluklarimi.
Eski bir kitap eski bir arkadas eski bir sarki...
Yasamaktan ve yazmaktan sahnelerini ezberledigim oyun seninle yenileniyor.
Ruyalarim olmazdi oysa. Yalnizlik derin bir uyku koynundayken canimi acitmazdi.''

''Simdi uyanmak icin seninle bogustugum uyanmak icin sana yalvardigim ruyalarla geciyor uykularim.
Uyandir beni kucuk kiz!
Uyandir ve cik sokaklara.
Odalara kapattigin bedeninin ruhu bende!
Kirilmis ve ruzgarina kusmus bir dal sitemkarliginda bana bakan yuzun uykulardan kactigim gunlerin telasinda bile birakmiyor aklimi.
Sokaklara cik!
Bir serserilik yap bir delilik bir iyilik...''

''Aliskanliklarim doldurmuyor bosluklarimi.
Her eski yeniye duydugu ofkeyi benden aliyor.
Hatirima yer etmislerim unutulmanin hinciyla kendini unutturmamacasina saldiriyor.
Neye sarilsam bana vefayi anlatiyor vefasizligimi vuruyor yuzume.
İstanbul bile karsimda.
İstanbul bile eskiye alinmanin alinganligiyla sirtini donuyor bana.
Yazmaya buldugum careler kelimelerimi kemiriyor.
Kalir ayak kanayan bir ic bulanmasinda her seyi kusup ustume dusleri de berbat ediyorum.''

''Unutuyorum her seferinde.
Neresinde kalmistik ayriligin?
Hareketsizlige alisamamis ayaklarim eski sehirleri getiren adimlari kapimdan kovamiyor.
Sana seslendigimi sandigim her yazi da yaz ellerimi usutuyor.

''Cik sokaklara'' bende bir feryat artik.
Ve kapanikliligin duvarlari asiyor da suretini yasatircasina beni buluyor.''

''Senden gitmek zorunda degildim.
Sen gonderdin kelimelerinle.
Bu yuzden ardina kadar acik kapilarım.
Gelecegini biliyorum cikip odanin derinliginden yuzunde yuzlerce sitemle.
İcerime girer misin yoksa kapi onu nobetine mi yatirirsin bedenini bilemem ama ''gel'' bitti dilimde.
Simdi konusuyorsam biraz da bundan!
Ah kucuk kiz; bir kez olsun sussaydin daha kalacak cok yerim vardi sende!''

''Ask yanimdi benim!
Kelimesiz, hecesiz ama aglamakli...
Yerlerde surunen gozyaslarimda yalniz olmamanin imasi!
Acele etme bu gece.
Tam vaktinde gelisinden degil mi oncemizdeki asklar?''

''Ask vurgunumdu benim!
Yarali ama kansiz...
Acili ama feryatsiz...
Aglayan keman, sizilanan kaval...
Beklenmedik ihanetti bulusmamiz.
Yillardir vardi ve cok az yakardi.
Simdi burada, sahibinden uzak...''

''Ask yazimdi benim!
Ask yazdigimdi, okudugundu.
Bu geceyi gec omrumden.
Bu gece gec bir vakit omrumde.''

''Ask heyecanimdi benim!
Vursalar olmezdim o heyecandaki kadar.
Sevseler mutlu olmazdim o titremedeki kadar.''

''Ask itirafimdi benim!
Okunan, dinlenen ama bilinmeyen...
Soylesem, dilimde kekremsi bir tat birakirdi.
Sustum, dilimle geldi butun belalar...
Dili belasi sayfalarimin ovguleri, asili kaldi aklinda.
Simarikligim korkun oldu, uslulugum hayalin!
Degisemedim onca degisimde, onca yenilikte...
Buydum ben, buldugun gibi.
Korudugum aslindi, kaybettigim aslim!''

Hiç yorum yok: