Putlarin Alacakaranligi

''Yalniz yasamak icin ya bir hayvan ya bir Tanri olmak gerek.
-boyle soylemis Aristoteles.
Ucuncu durum eksik burada;
ikisinin birlikte olmasi gerek...''

''Hangisi?
İnsan salt bir yanilsamasi midir Tanrinin?
Yoksa Tanri mi salt bir yanilsamasidir insanin?

''Uzerine basilan solucan kivrilir.
Bu, solucanin akilliligidir.
Boylece uzerine tekrar basilma olasiligini azaltir.
Ahlakin dilinde; alcakgonulluluk.''

''Ne ariyorsun?
Ona, yuze mi katlamak istiyorsun kendini?
Yoksa, bir yandas midir aradigin?
-Sifirlari arasana!'' *
*(''Hic kimseleri ara!'')

''Kadinlarin derin oldugu dusunulur- neden?
Cunku insan onlarda asla dibi bulamaz.''

''Ahlaki yargiyla dinsel yarginin ortak noktasi,
ikisinin de aslinda olmayan gerceklere inanmasidir.''

''Gercek misin?
Ya da sadece bir oyuncu?
Bir yansitici mi?
Yoksa kendisi mi yansitilanin?
-Nihayet sen dupeduz oykunun bir oyuncususun.''

''İnsanlara karsi ictenlikli olmak,
onlarin gonlune gore evin kapilarini acik tutmaktir,
bagimsiz, ancak tumden bagimsiz bir tutum bu.
İnsan konukseverlik icin carpan yuregi bilir,
o yurekte nice perdeli pencereler,
kapali cekmeceler vardir.
Onlarin en iyi olanlari hep bos birakilmistir.
Peki, neden boyle?
-Cunku konuklari bekliyorlar,
daha 'iliski kurulmamis' kimseleri...''

''Yeterince koruyamayiz kendimizi,
aciga vurarak icimizi.
Gevezelige gelmez gercek yasantilarimiz,
kesin mi kesin bu.
İsteseler de aciklayamazdi kendini bu yasantilar.
Soz yanilgiya duser, yetersizdir burada
-ne ise yarar bildigimiz sozcukler,
hepsini disladiktan sonra?
Bir asagilama vardir her soylevin icinde.
Oyle gorunuyor ki dil bir araci,
bir ilisli saglayici, ortak nesne olarak bulunmustur.
Konusan kimse ancak kendini sergiler demek.
-Bir ahlak anlayisi yuzundendir sagirlar, dilsizler.''

-Nietzsche-